İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | beautiful girl i. | güzel kız | ||
Layla was the sweetest and most beautiful girl I have ever met. Layla tanıdığım en tatlı ve en güzel kızdı. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | beautiful girl i. | dilber |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | very beautiful girl i. | çok güzel kız |
Speaking | ||
Konuşma | who's that beautiful girl next to you? expr. | yanındaki şu güzel kız kim? |